Ankara Kutludüğün Coğrafya - Konum - İklim
Ankara Kutludüğün |
Kutludüğün beldesi, Ankara'nın merkez ilçelerinden Mamak'a bağlıdır. Sırasıyla Ankara'nın Balâ, Çankaya ve Mamak ilçelerine bağlanmıştır. Kutludüğün Ankara'ya 25 km. mesafede bulunmaktadır. Ankara-Samsun karayolunun 20. km'sinden ayrılan bir yol ile Bayındır barajının yanından 5 km. içeriye gidildiğinde belde karşımıza çıkar. Kutludüğün beldesinin kuzeyinde Ankara-Samsun karayolu, kuzeydoğusunda Yeşildere, Elmadağ, Odabaşı (Lalahan) köyü, doğusunda Akçaali (Ağcalı) ve Karacahasan köyleri, güneyinde Doğandede Barajı, güneybatısında Elmadağ kayak tesisleri ve Yakubabdal (Yabaddal) köyü bulunmaktadır.
Belde arazisinin deniz seviyesinden en yüksek yeri 1700 m., en alçak yeri 1000 m.dir. Beldenin yerleşim alanı, deniz seviyesinden oldukça yüksektir: Bu yükseklik 1000 m. ile 1200 m. rakımları arasında değişmektedir.
Belde'nin 78.000 dekar olan genel arazinin % 95'i dağlık ve yamaçtır. Düz araziler akarsu kenarlarında dağınık olarak bulunmaktadır. Çok sayıda tepe ve sel ayrıntıları mevcuttur. Civarın en büyük akarsuyu olan Yunuslar deresi devamlı olarak akmaktadır. Diğer dere ve çaylar ancak yağmurla beslendiği zaman akmaktadırlar. Bayındır Barajı'nın suyu bu dere ve çaylardan gelir. Bayındır Barajı, toprak dolgu tipinde yapılarak 1965 yılında hizmete sunulmuştur. Baraj, Hatip Çayı'nın bir kolu olan Bayındır Deresi üzerine yapılmıştır. Gölün alanı 8 km2'dir. Belde'nin içme suyu ihtiyacının bir bölümü bu barajdan karşılanmaktadır.
Arazinin verimliliği erozyon sebebiyle çok düşüktür. Toprakların % 20'si tamamen kayalıktır. Hâlen yedi tane taş ocağı bu kayalık arazide faaliyet göstermektedir. Geriye kalan % 80 arazinin % 45'i mera, %30'u tarla, %4'ü bahçe, %1'i de sulu çayır arazisidir.
Beldenin yaylası yüksek tepelerde bulunmaktadır. Yayla evleri toplu hâlde değil birbirlerine uzak mesafededirler. Herkes kendi yayla arazisinin yanına baraka şeklinde tek odalı bir ev yaparak yaz aylarını geçirmektedir.
Beldenin "Eskimahalle" ve "Yenimahalle" diye adlandırılan iki yerleşim alanı bulunmaktadır. 1985 yılında, devlet tarafından yaptırılan 400 afet evi iskâna açılmış ve buraya "Yenimahalle" denilmiştir. Tek katlı olan bu evlere hane sahipleri tarafından ikinci katları yaptırılmıştır. Bazıları evin bitişiğine ahır da yaptırmıştır. Eskimahalle, heyelân bölgesi ilân edildiğinden zaman içerisinde boşaltılmakta, boşaltılan evler yıkılmaktadır. Yıkılan evlerin ahşap kısımları yakacak olarak değerlendirilmektedir. Eskimahallenin evleri toprak damlıdır ve iki oda bir holden oluşmaktadır. Beldenin 1999 yerel seçimlerinden sonra Yıldırımbeyazıt ve Fatih mahalleleri olarak iki adet mahallesi bulunurken, 09,07,2005 tarih ve 5393 sayılı Belediyeler yasası ile Beldemiz sınırında bulunan Bayındır Köyü’de Beldemize üçüncü mahalle, “ Bayındır Mahallesi” olarak dahil edilmiştir.
b) İklim
Beldenin iklimi orta Anadolu iklim bölgesine girer. Yarı kurak bir iklim karakterine sahip olan beldede ortalama yağış miktarı yıllık 350 m3’dür. Her geçen yıl bu yağış miktarı azalmaktadır. Yaklaşık senenin 100 günü yağışlı geçer. Bu yağışlar kış mevsiminde gerçekleşmektedir. Bu sebeple ziraat alanında yağmur sularından yararlanılamamaktadır. Belde halkı, kurak geçen yaz aylarında yağmur duası yapar.
Hava, yaz aylarında sıcak, kış aylarında soğuk geçer. Beldede, Aralık ayı başlarıyla Mart ayı sonları arasında don olayı görülebilmektedir. En yüksek sıcaklık 40 °C, en düşük sıcaklık -35 °C kadardır.
Ankara'da 1874 yılında kuraklık sebebiyle büyük bir kıtlık olmuş ve binlerce insan ölmüştür. Ankara'dan gönderilen ve "Basiret" gazetesinin 24 Mayıs 1874 tarihli sayısında yayınlanan bir mektupta, 1874 kıtlığına ilişkin olarak şunlar söylenmektedir: "Ankara Sancağı'nın çevre kasabaları Tabanlı, Balâ, Keskin ile Çangırı Sancağı'na bağlı Kalecik kazası ahalilerinin uğradığı felaketlerin tarifi mümkün olamaz. Bu bölgeler, ahalilerinin ekserisi geçen sene kış mevsiminde karların düşmemesinden ve evvelki baharda baran (yağmur)'ın kıtlığı yüzünden paniğe düşüp evlerini terk etmişler ve kendilerini şehre atmışlardır. Şehirdeki zenginler ahaliyi imkânları nispetinde beslemeye çalışmışlar ama bu yeterli olmamıştır. Ahali, hayvan leşleriyle ve ağaç kabuklarıyla beslenmeye çalışmıştır. Durum, vilayet merkezine bildirilmiş, fakat önem verilmeyince ahali ölüme terkedilmiştir" (Yurt Ansiklopedisi 1981: 45).
Genellikle kış mevsiminde görülen rüzgâr kuzeydoğu yönünden esmektedir.